Havacılığa gönül vermiş her insanın kalbinde yer alan ilk olarak çift kanatlı uçurtma olmuştur.
O kanatlar sayesinde havacılığa olan aşkım bu denli büyük, görkemli ve vazgeçilmez kaldı.
Benim tutkum da küçüklüğümde havadaki uçakları seyrederken "Acaba nasıl uçuyor? Biz uçurtmaları uçururken bu dev makineler gerçekten bize göründüğü gibi ufacık mı? Nasıl yere düşmüyor ya da yeryüzüne inmek isteyince havada takılı kalırsa o zaman ne olacak?" gibi sorularıma cevap ararken başladı.
Bir anda kendimi bu uçsuz bucaksız serüvene ve sorularıma yanıt alabileceğim ve çok istediğim, üniversitenin havacılık bölümünde okurken buldum.
Aslında uçurtmam büyümüştü, gökte dev gibi bir uçak olmuştu. Okudukça merakım arttı. Merakım arttıkça da havacılığın engin bir deniz olduğunu gördüm ve her adımda bana yeni ve farklı, ufku büyük serüveni ve büyük kapıları açtı.
Biz de bulutların üstünde güzel bir aşkla izleyeceğiz metal kuşları.
Gökyüzü sizi de, bizi de hep bağrına alacak kadar engin ve derindir.
Yeni yazımızda görüşmek üzere. Hayırlı uçuşlar.
Comentarios